Investing.com – Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed), bu yılın dördüncü toplantısında da politika faizini değiştirmeme kararı aldı. Fed, gösterge faiz oranını %4,25- %4,50 aralığında bırakırken, 2025 yılı için iki faiz indirimi beklentisini korudu. Bu karar, Mart ayındaki projeksiyonlarla uyumlu bir duruş sergilenerek alındı.
Fed’in faizleri yeniden artırmaktan kaçınması, özellikle kalıcı enflasyon baskılarının göz önünde bulundurulmasına rağmen ihtiyatlı ve temkinli bir para politikası yaklaşımını ortaya koyuyor. Karar oy birliği ile alınırken, mevcut ekonomik koşullarda olası riskler göz önünde bulundurularak esnek bir politika çerçevesi benimsendi.
Enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edildi
Fed yetkilileri, 2024 yılı için çekirdek PCE (kişisel tüketim harcamaları) enflasyon tahminini %2,8’den %3,1’e yükseltti. Bu artışta, yeniden göreve gelmesi beklenen Trump yönetiminin tarifeler, göç politikaları ve vergi düzenlemeleri kaynaklı ekonomik etkilerinin önemli rol oynayabileceği değerlendirildi. 2026 yılına kadar enflasyonun %2,4 seviyesine düşmesi bekleniyor.
Enflasyon tahminlerindeki bu yukarı yönlü revizyon, sıkı para politikası sürecinin daha uzun süre devam edebileceğine işaret ediyor. Fed, gelecekteki faiz indirimi kararlarını ekonomik verilerin gelişimine bağlı olarak şekillendirmeye devam edecek. Enflasyonun hedeflenen %2 seviyesine gerilemesi ise birkaç yıllık bir süreç öngörülüyor.
Ekonomik büyüme beklentileri zayıfladı
Fed’in ekonomik projeksiyonlarına göre, ABD’nin 2024 yılındaki büyüme oranı %1,7’den %1,4’e düşürüldü. Aynı dönemde işsizlik oranının ise %4,4’ten %4,5’e yükseleceği öngörüldü. Bu durum, ekonomik aktivitede yavaşlama beklentilerinin arttığını ve buna bağlı olarak istihdam piyasasında da sınırlı bir gerileme yaşanabileceğini gösteriyor.
İlerleyen dönemlerde büyümede kaydedilecek bu yavaşlama, Fed’in para politikasındaki manevra alanını etkileyebilir. Merkez Bankası, büyüme ve istihdam hedeflerini gözeterek faiz indirimleri konusunda dikkatli davranacağını belirtti. Kararda, ekonomik verilerin izlenmeye devam edileceği ve gerekirse yeni aksiyonların alınabileceği belirtildi.
Trump yönetimi politikaları Fed’in yakından takibinde
Fed, mevcut belirsizliklerin azaldığını ancak ekonomik görünümün hâlâ önemli ölçüde risk barındırdığını belirtti. Daha önceki metinlerde yer alan “yüksek enflasyon ve işsizlik riski” ifadelerine bu kez yer verilmemesi, belirsizlik seviyesinin bir miktar azaldığına işaret etti. Ancak Trump yönetiminin potansiyel kararlarının, özellikle vergi, gümrük tarifeleri ve göç politikaları yoluyla ekonomik yapıyı etkileyebileceği öngörülüyor.
Bu çerçevede, politika yapıcılar olası dışsal şoklara karşı temkinli olmayı sürdürüyor. Fed’in, ticaret politikalarındaki değişikliklerin büyüme, tüketici harcamaları ve fiyat yapısı üzerindeki etkilerini izlemeye devam edeceği belirtildi. Küresel tedarik zinciri ve ticaret dengelerine yönelik muhtemel adımlar, para politikası kapsamında önemli bir belirleyici olmaya devam edecek.
Politika belirsizliğine karşı dikkatli duruş sürüyor
Jerome Powell liderliğindeki Fed, politika kararlarının ekonomik verilerle uyumlu şekilde alınacağını net biçimde ifade etti. Fed Başkanı Powell, basın toplantısında veri toplama ve ekonomik analiz mekanizmalarının önemine de değinerek, hükümetin bu alanda yapacağı kesintilerin ekonominin anlaşılmasını ve doğru politika üretimini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.
Powell, mevcut verilerle görevlerini sürdürebildiklerini belirtse de, veri toplama sistemindeki bozulmaların uzun vadede ciddi sıkıntılara yol açabileceğini vurguladı. Özellikle tüketici fiyat endeksi gibi önemli göstergelerin veri kapsamındaki daralmalar nedeniyle ekonomik durumu tam olarak yansıtamayabileceği yönündeki kaygılarına dikkat çekti.
Piyasalar ilk faiz indirimini Eylül’de bekliyor
Piyasalar, Fed’in faiz politikasında ilk indirimi Eylül 2025’te yapabileceği yönünde fiyatlamalar yapıyor. Bu beklenti, ekonomik büyümenin yavaşladığı ve enflasyonda kademeli bir gerilemenin yaşandığı bir ortamda faizlerin düşürülmesi olasılığına dayanıyor. Bununla birlikte, Fed’in politikalarında sabırlı ve koşulları izleyen bir çizgi izleyeceği de net şekilde görülüyor.
Açıklamalar sonrasında piyasa tepkileri genel anlamda olumlu oldu. Hisse senetlerinde hafif yükselişler yaşanırken, tahvil faizleri dengelendi. Bu durum, yatırımcıların Fed’in stratejik ve temkinli duruşuna olan güvenini yansıtıyor. Ancak, ticaret politikaları, maliye stratejileri ve küresel gelişmelerin etkisiyle dalgalanmaların sürmesi bekleniyor.
